Sağlık mı, Görünüm mü?

Son yıllarda tıp dünyasında sessiz ama derin bir değişim yaşanıyor.
Artık genç hekimler, cerrahi ya da kadın doğum gibi temel branşlardan uzaklaşıyor; daha az riskli, daha “popüler” görünen alanlara yöneliyor.
Bu değişim sadece bireysel tercih değil; sosyal medyanın, estetik kültürünün ve piyasa dinamiklerinin dayattığı bir sonuç.

Cerrahiden Estetiğe: Tıpta Yeni Trendin Tehlikeli Yükselişi

1️⃣ Uzmanlık Tercihleri Değişiyor: Artık Kimse Cerrah Olmak İstemiyor

Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS) tercihleri incelendiğinde, cerrahi branşların artık daha az ilgi gördüğü dikkat çekiyor.
Zor, yorucu ve yüksek sorumluluk gerektiren dallar yerini “daha konforlu” uzmanlıklara bırakıyor.
Genç hekimler “daha az nöbet”, “daha az hasta stresi” ve “daha yüksek gelir” vaadine yöneliyor.

2️⃣ Sosyal Medya Etkisi: Güzellik, Yeni Bir Sağlık Tanımı Oldu

Instagram, TikTok ve YouTube artık sadece moda değil, tıbbi estetiği de şekillendiriyor.
Dolgu, botoks, PRP, lazer gibi uygulamalar “sağlıklı görünüm” adı altında pazarlanıyor.
Hekim profili değişiyor: Artık bazı doktorlar klinik yerine influencer kimliğiyle öne çıkıyor.
Sonuç: Tıbbın amacı iyileştirmekten çok “güzelleştirmeye” kayıyor.

3️⃣ Estetik Kursları: Yeni Hekim Ekonomisi

Pek çok hekim, uzmanlık eğitiminden sonra kısa süreli estetik kurslarına katılarak bu alana geçiyor.
Kısa vadede kazançlı görünse de uzun vadede bu yönelim hem mesleki itibarı hem de sağlık sisteminin dengesini tehdit ediyor.
Tıp bilimi, “insanı iyileştirme” odağından uzaklaşarak “görünümü düzeltme” ticaretine dönüşüyor.

4️⃣ Toplumsal Sonuç: Sağlık Değerinin Erozyonu

Bu dönüşüm sadece hekimleri değil, toplumu da etkiliyor.
Gerçek hastalıkların tedavisi ikinci plana düşüyor, estetik kaygılar “sağlık ihtiyacı” gibi algılanıyor.
Toplumda “iyi görünmek = sağlıklı olmak” yanılgısı kökleşiyor.
Sonuçta tıp, insan yaşamını değil, görünümünü merkeze alan bir sektöre dönüşüyor.

Tıbbın Ruhunu Korumak

Tıp sadece bilgi değil, aynı zamanda vicdan işidir.
Eğer hekimlik estetik trendlerin etkisine tamamen teslim olursa, sağlığın anlamını da kaybederiz.
Tıbbın yeniden insanı, yaşamı ve etik değerleri merkeze alması gerekiyor.