Personelin Kasıtlı Davranışı ve Hasta Mağduriyeti

Personelin Kasıtlı Davranışı ve Hasta Mağduriyeti

10.02.2025 tarihinde saat 21:00 sıralarında, epilepsi nöbeti geçiren ve 2018 yılında beyin kanaması nedeniyle kalıcı hasar bırakan annem P...... S.... için 112 acil çağrı hizmetine başvurmuş bulunmaktayım. Çağrı sonrasında 20 BV 112 plakalı Ambulans ile olay yerine gelen sağlık ekibi tarafından, tarafıma ve ailemize yönelik aşağıda detaylarıyla arz edeceğim usulsüz, mesleki etik ve sorumluluk ilkelerini zedeleyen davranışlar sergilenmiştir: Tıbbi Müdahale ve Gerekli Olanın İhmali: Annemin, uzun süredir devam eden epilepsi nöbetleri geçmişi bulunmasına rağmen, nöroloji uzmanları tarafından daha önce hastaneye götürülmesinin zorunlu olduğu tıbbi uyarılar mevcuttur. Ancak, olay yerinde bulunan ve “Muhammed” isimli görevli doktor, anneme karşı yaptığı ilk muayene sonucu hastanın epilepsi nöbeti geçirdiğini doğrulamış, tespit sonucu ilk müdahale olarak anneme ne olduğunu bilmediğim iğne yapıldı. Müdahaleye ek olarak yapılması gereken “diezem” adlı iğneyi uygulayacağını ve hastanın rahatlayacağını söyledi. Akabinde başka bir müdahale yapmayacağı hastayı hastaneye sevkini yapmayacağını söyledi. Ben usul olarak kendisine hastanın geçmişten gelen rahatsızlığı kısa özetleyip ( 2018 Yılında Beyin kanaması geçirdiği hastanede ameliyat olmadan tedavi edildiği buna bağlı olarak Geçen 7 yıl içerisinde ara dönemlerde epilepsi nöbeti geçirdiğini ve her seferinde gelen 112 acil servisi yapılan ilk muayenenin ardından hastaneye sevk yapıldığı ve bunun nöroloji uzmanın talebinin bu yönde olduğunu anlatmaya çalıştım, Öyle ki bu hastaneye sevklerin bazılarında hastaneye yatışı yapılıp 10 günlük yatış tedavisi uygulandığını söyledim ) konuyu özetlememe rağmen doktor bey ben acil tıbbi müdahalenin gerekliliğini görmüyorum “sen misin doktor yoksa ben miyim” gibi egosu takmin edici tavır sergileyip götürmüyorum deyip hastanın yanından ayrılıp ambulansa doğru gitmiştir. Bu arada hastaya yapılması gereken ve yapacağım dediği “diezem” adlı ilacı yapmamıştır. Hastamızı o haliyle ve ilerleyen nöbetine rağmen ( Nöbete bağlı kasılmaları artmaya başlamıştı) Hastanın rahatsızlığı göz ardı ederek hastaneye sevk edilmesi gerektiğini reddetmiştir. Yaptıkları yetmemiş gibi Doktorun Ambulans şoförünün koluna girip kenar da birbirlerine fısıldayıp konuşup tamamen şahsım ve eşim adına bizi tahrik edici davranış sergilemeye başlayım sanki biz hareket etmiş tehdit etmiş gibi göstermeye başlayıp polis ekiplerini çağırmıştır. Konuya ambulans içinde gelen 3 yardımcı personel olan memur da şahit olmuştur. Görevli Doktorun Hakaret ve Küçümseyici Üslubu: Müdahale esnasında, eşim doktora hastaneye neden götürmüyorsunuz dediğinde doktorun “ Eşime yönelik hayırdır DOSTUM doktor sen misin ben miyim” akebinde bilinci kapalı hastayı bu şekilde bırakamayacağımızı tekrar 112 çağıracağımız söylediğimizde 10 dak sonra yine ben geleceğim ve sizin hastanızı yine götürmeyeceği söyleyerek sanki 112 acil hizmetlerini kendisinin yönettiği gibi algı sergilemiştir. hem benim hem de eşimin ve o anda hasta olarak yatan annemin tıbbi ve manevi haklarını hiçe sayması, mesleki saygınlık ve etik ilkeleri tamamen ihlal etmektedir. Bu söz konusu üslup, tarafımızca büyük bir hayal kırıklığına ve mağduriyete neden olmuştur. Ambulans Şoförünün Tehditkar Davranışları: Olay yerinde görev yapan ambulans şoförü, doktorun tavrına eşlik edecek nitelikte, “hayırdır birader, hayırdır Dostum bi sorun mu var?” ifadesiyle tehditvari ve kabul edilemez bir dil kullanarak müdahalede bulunmuş; bu durum acil yardım hizmetlerinin güvenilirliğini ve tarafımıza duyulan saygıyı derinden sarsmıştır. Aile Üyeleri Üzerindeki Psikolojik Etki: Yaşanan bu üzücü ve sorumsuz tutum, eşimin tıbbi gereklilik uyarısına rağmen maruz kaldığı hakaretle birlikte ailemizin tek çocuğu üzerinde de ciddi psikolojik travmaya yol açmış; çocuğumun sabaha kadar uyuyamamasına neden olmuştur. Olay Sonrası Gelişmeler: İlk müdahale sonrasında 112’ye tekrar başvurmuş; ikinci bir ambulansın gelmesi üzerine annem, Denizli Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak acil beyin tomografisi ve gerekli tıbbi takip altına alınmış; saat 02:30’a kadar gözetim altında tutulduktan sonra taburcu edilmiştir. Olayın tüm süreci, şahsımın yanı sıra olay yerinde bulunan tanıklar tarafından da gözlemlenmiş olup, bu husus soruşturma aşamasında dikkate alınmalıdır. Talep ve Sonuç: Yukarıda tarafıma yaşatılan usulsüz müdahale, mesleki etik ve sorumlulukların ihlali, hakaret ve tehdit içeren davranışlar, kamuoyunda sağlık hizmetlerine duyulan güveni ciddi şekilde zedelemiş ve hasta haklarına aykırılık teşkil etmektedir. Bu çerçevede; Söz konusu olayın ve ilgili personelin (doktor Muhammed ve görevli ambulans şoförünün) davranışlarının detaylı, tarafsız ve kapsamlı bir şekilde soruşturulmasını, İlgili sağlık personeline karşı disiplin ve hukuki yaptırımların uygulanmasını, Acil sağlık hizmetlerinin standart ve etik kurallarının yeniden gözden geçirilerek, benzer olayların tekrarlanmasının engellenmesi için gerekli önlemlerin alınmasını, Yaşanan psikolojik mağduriyetin giderilmesi hususunda ilgili kurumların bilgilendirilmesini ve destek sürecinin başlatılmasını, talep etmekteyim.