Diş Eti Hastalığı ve Beyin Küçülmesi Arasında Bağlantı

Ağız sağlığının sadece diş kaybını önlemek için değil, aynı zamanda beyin sağlığını korumak için de son derece önemli olduğu ortaya çıktı. Japonya'da yapılan yeni bir araştırma, diş kaybı, diş eti hastalıkları ve beyindeki hafıza ile Alzheimer hastalığında rol oynayan hipokampus bölgesindeki küçülme arasında anlamlı bir ilişki buldu.

Araştırma sonuçları, bazı durumlarda hastalıklı dişleri çekmenin yalnızca diş etlerini değil, beyin sağlığını da korumak açısından daha iyi olabileceğini öne sürüyor. Çalışmayı yürüten Tohoku Üniversitesi’nden geriatri diş hekimi Satoshi Yamaguchi, "Bu bulgular, sadece dişleri korumanın değil, aynı zamanda sağlıklı kalmalarını sağlamanın da önemine işaret ediyor" dedi.

Diş Sağlığı, Beyin Fonksiyonlarını Etkiliyor

172 kişi üzerinde dört yıl süren araştırmada, katılımcıların tamamı 55 yaş ve üzerindeydi ve başlangıçta hiçbir hafıza sorunu yaşamıyordu. Katılımcılara bellek testleri uygulandı, genel sağlık durumları ve tıbbi geçmişleri hakkında anketler ve tıbbi testlerle bilgi toplandı. Beyinlerinin hipokampus hacimleri ise manyetik rezonans görüntüleme (MRI) ile ölçüldü.

Diş hekimleri, her katılımcının diş sayısını ve diş etleri hastalığını belirlemek için periodontal prob derinliğini (PD) değerlendirdi. PD, diş etinin dişi çevreleyen dokusunun derinliğini gösteren bir ölçüttür. 1-3 mm arası sağlıklı kabul edilirken, 3-4 mm arası hafif diş eti hastalığına, 5-6 mm üzeri ise ileri seviye hastalığa işaret ediyor.

Şaşırtıcı Sonuçlar

Araştırma, diş sayısı ile diş eti hastalığı seviyesinin, beynin sol hipokampus bölgesindeki hacim değişiklikleriyle ilişkili olduğunu ortaya koydu. Sol hipokampus, Alzheimer hastalığında erken hacim kaybı yaşayan bir bölge.

• Hafif diş eti hastalığı olan bireylerde, diş kaybı arttıkça hipokampusun küçülme hızı da arttı. Her bir eksik diş, beynin yaşlanma sürecine neredeyse bir yıl eklenmiş gibi bir etki yarattı.

• İleri seviye diş eti hastalığı olan bireylerde ise, daha fazla dişe sahip olmak, hipokampusun daha hızlı küçülmesiyle ilişkilendirildi. Eklenen her bir diş, 1.3 yıl daha fazla beyin yaşlanması anlamına geliyordu.

Bu etkiler, katılımcıların yaş faktörü dikkate alınarak yapılan analiz sonucunda elde edildi.

Yamaguchi, “Çalışmamız, şiddetli diş eti hastalığı olan kişilerde dişlerin korunmasının beyin hacminde küçülmeyle ilişkili olduğunu gösteriyor,” diyerek düzenli diş hekimi kontrollerinin ve diş eti hastalığının ilerlemesini önlemenin önemine dikkat çekti.

Genelleme İçin Daha Fazla Çalışma Gerekiyor

Araştırmanın sınırlı bir örneklem grubunda ve sadece Japonya'nın bir bölgesinde yapıldığını belirten uzmanlar, bulguların daha geniş ve çeşitli popülasyonlarda tekrarlanması gerektiğini vurguluyor.

Buna rağmen, bu çalışma ağız sağlığının yalnızca estetik veya diş kaybı açısından değil, bilişsel işlevlerin korunması açısından da ne denli önemli olduğunu gözler önüne seriyor.

Yamaguchi, “Araştırmamız, diş kaybı ve diş eti hastalıklarının, düşünme ve hafızayı kontrol eden beyin bölgelerinin sağlığı üzerinde etkili olabileceğini gösteriyor. Bu da insanlara dişlerine daha iyi bakmaları için başka bir neden sunuyor,” ifadelerini kullandı.

Araştırma, Neurology dergisinde yayımlandı.